Sinan Albayrak: Filistin’e gitmek için eşime ‘beni sal’ diyorum!

Sinan Albayrak, TRT’nin dijital platformu için çekilen dizinin setinde objektiflere yansıdı. Ünlü oyuncu, Cihangir’in lümpen hayatının anlatıldığı dizi hakkında, “Sanırım ilk defa Cihangir’de iş çekiyorum. Bir oyuncunun istediği en iyi ortamdayız. Cihangir’de ne oluyorsa dizide de o oluyor” dedi.

“TAKİPÇİLER BİR YERE KADAR SENİ DESTEKLER”

Yapımcıların, dizilerde sosyal medya hesabındaki takipçi sayısı fazla olan isimlerle çalışmalarına içerlediğini belirten Albayrak, “Son 10 yılda belki 5-6 defa gelmişimdir Cihangir’e. Resmen Instagram’daki takipçisi sayısı üzerinden gidiyor artık işler. Biraz içerliyorum bu duruma. Belki de bu durum değişir, hâlâ üstat isimler yollarına devam ediyor. Yeni görmeye başladığımız parlak isimler hepsi oradan keşfedilmeye başlandı. Bu seneye bakın, başlayıp kalkan dizilere bakın, o yüksek Instagram sayılarına bakılarak alınan oyuncuların dizileri beş bölüm sonra kalkıyor. Takipçiler de bir yere kadar seni destekliyor” şeklinde konuştu.

“OĞLUMUN ADINI SİNBAD KOYACAKTIM”

Ünlü oyuncu, 50 yaşından sonra baba olduğunu, oğluna denizci çizgi kahraman Sinbad’ın adını vermek istediğini ancak eşinin istemeyince oğullarına kendi göbek adı olan ‘Taymin’ ismini verdiklerini söyledi.

Baba olmak muhteşem bir duygu. 50 yaşından sonra evlat sahibi oldum. Adı Taymin. Evden hiç çıkmak istemiyorum. Benim ikinci adım Taymin. Eşim verdi adını, yoksa ben bebeğimize Sinbad adını koyacaktım, öyle olmasın diye Taymin koydu eşim. Çocukluğumda sevdiğim bir karakterdi.

“UTANMADAN ORADA KAHVE İÇİYORSUN”

Sinan Albayrak, sözün çocuklara gelmesiyle bir aydır İsrail’in yürüttüğü saldırılarda ölen çocukları hatırlatıp, dünyaca ünlü fast food ve kahve zinciri mağazalarında oturan insanların bilinçlenmesi gerektiğini ifade etti. Sosyal medya hesabından yaptığı “Neden Nişantaşı ya da Bağdat Caddesi’ndeki insanlar tepki göstermiyor?” paylaşımına da açıklık getirdi.

Tepki de çekse küfür de etseler, zerre umrumda değil. Kahve zinriri ve fast food zinciri mağazalarının önünden geçtikçe ve orada oturan insanları gördükçe içim acıyor. Bilinçle hali yok. Boykota katılmak zorunda mıyım? Burada insanlar da işsiz kalacak diyorlar. Oradan yediğinde, adamlar kendilerini açıklıyor zaten gelirlerinin bir bölümünü İsrail ordusuna verdiğini. Bu ne demek? ‘Ben orada her yediğim ve içtiğimle bir Filistinli çocuğun kafasına mermi sıkıyorum’ demek. Utanmadan orada oturup kahve içiyorsun. Fazlasını söylemek istiyorum ama kendimi tutuyorum.

“KİLİTLENİP KALIYORUM”

“Yardım için Gazze’ye gitmek ister miydiniz?” sorusuna ünlü isim, “Eşimle onu konuşuyoruz. ‘Beni sal diyorum’, sonra kendim de kilitlenip kalıyorum. Arkadaşım, Mısır’ın Refah kapısına yardım amaçlı gitti ve haberleştik. Sınır kapısına yaklaşamadan yolda durduruluyor, Mısır polisi tarafından ve yüzü arabaya vururcasına sorgulanıyor ve aranıyor. Dövülerek arabaya bindirilip, geri döndürülüyor. Bu bir din meselesi değil, insani mesele. Bizim sanatçımız ne yapıyor? Bizim insanımız ne yapıyor? Amerika’ya da bir takım kesimden çağrı gelince İsrail aleyhine ya da Filistin lehine konuşuyor” yanıtını verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir