İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin güneyinde, yaklaşık 1,5 milyon zorla yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı Refah kentinde en az üç eve bombalı saldırı düzenledi. Sağlık yetkilileri, sadece bir bombardımanda aynı aileden 11 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Mısır sınırındaki Refah’a yönelik saldırıların şiddetlenmesi ise İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, İsrail Savunma Kuvetleri’nin (IDF) saldırı ve tahliye planına onay verdiği Refah’a kara harekatının başlama olasılığını gündeme getirdi.
Reuters haber ajansına konuşan Refah’taki görgü tanıklarından Mussa Dhaheer, patlama sesiyle uyandığını, sesten korkan kızını öptüğünü, ardından koşarak dışarıda oluşan enkaza doğru gittiğini anlattı. 75 yaşındaki babası ile 62 yaşındaki annesinin de saldırıda öldürüldüğünü söyleyen Dhaheer, “Ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Olanlara bir anlam veremiyor. Annem ve babam… Babam ve Gazze kentinde yerinden edilen arkadaşları… Hepsi toz gibi yok olana dek hep beraberlerdi” dedi.
‘NEREYE GİTMELİYİZ, NEREYE?’
İsrail’in saldırılarının hedefi olan bir diğer noktada yaşadıklarını anlatan Jamil Abu Houri de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) ABD’nin çekimser kalmasıyla kabul edilen ‘Gazze’de ateşkes’ karar tasarısını hatırlatarak, İsrail’in şiddetlenen saldırılarının bu karar tasarısına karşı büründüğü küçümseme halini gösterdiğini söyledi.
İsrail’in Refah’a başlatabileceği bir kara harekatından duyduğu endişeyi de dile getiren Abu Houri, “Bombalı saldırılar arttı; bizi işgalle tehdit ettiler. Refah’ın işgali için kendilerine yeşil ışık yakıldığını söylediler. (BM) Güvenlik Konseyi nerede? Küçüklerimize bakın, çocuklarımıza bakın. Nereye gitmeliyiz, nereye?” diye konuştu.
Öte yandan, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, İsrail güçlerinin dün gece saatlerinde işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin kentinde düzenlediği baskın sırasında da üç Filistinli hayatını kaybetti, dört kişi yaralandı.
BMGK’de Gazze’de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkese dönüşecek şekilde ramazan ayında acilen ateşkes sağlanması talep edilen karar tasarısı 25 Mart Pazartesi günü kabul edilmişti. Karar tasarısı, 14 “evet” ve 1 “çekimser” oyla kabul edilmiş, ABD çekimser oy kullanmıştı. İsrail, bu karar sonrası ‘ateşi kesmeyeceklerini’ söylerken, arabulucu ülkelerden Katar da bu kararın Doha’daki görüşmelere etki etmediğini bildirmişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)